Tam yargı hareketi, Yapının 125. Maddesinde düzenlenen devletin parasal ödevi ilkesine uygun olarak ortaya çıkmıştır. İptal davası ile giderilemeyecek hak ihlallerinde gündeme gelmektedir. Bu yazımızda tam yargı davası ile ilgili merak edilen sorulara cevap verdik.

Tam Yargı Davası Nedir?

Tam yargı davası, idarenin kişisel eylem ve işlemlerinden doğan zararların tazmini için açılan bir davadır. Türk İdari Mevzuatında tam yargı davası tazminat davası olarak da bilinmektedir. Danıştay’ın tam yargı davalarına yönelik stratejisi budur. Bunun yanı sıra, İdari Yargılama Usulü Mevzuatının bazı maddelerinde “tazminat davası” ifadesi de yer almaktadır. Tam yargı davalarında seçim, idarenin işlem veya eyleminin hukuka aykırılığını tespit eder. Bu irade, olayların senaryosu dikkate alınarak ortaya konur.

Tam Yargı Davasının Özellikleri

Davacı, beyan dilekçesinde tazminat miktarını açıkça ve Türk Lirası cinsinden belirtmekle yükümlüdür. Bununla birlikte, kanunlarda yapılan son değişikliklere uygun olarak, yasa koyucu, davacıya, tam yargı davalarında, nihai karara kadar bir defaya mahsus olmak üzere, beyan dilekçesinde belirtilen miktarı uzatma şansı vermiştir.

Tam yargı davaları, iptal davalarından tamamen farklıdır. Farklı bir ifadeyle, tam yargı davaları yalnızca idari işlemler için açılmaz. İdari eylemler ve idari sözleşmeler için de açılacaktır. Tam yargı davalarında, ayrıca davacının özel ve doğrudan bir hak ihlaline maruz kalması gerektiği kabul edilir. Bununla birlikte, iptal davalarında, merakın ihlali ön koşulu yeterlidir.

Tam tedavi davaları, davacının ihlal edilen uygunluğunu korur. İptal davaları, yetkili kararı korumak için vardır.

Tam yargı davası açmak için gerekçeler nelerdir?

1-Hizmet Hatası: İdarenin görevleri kapsamına giren eğitim ve sağlık gibi hizmetlerin yürütülmesi sırasında, bu hizmetlerin tamamen yerine getirilmemesi, zamanında yerine getirilmemesi veya herhangi bir şekilde yerine getirilmemesi idarenin kusurudur. İdarenin bu kusurdan sorumlu olabilmesi için, yaralanma ile yürütme hareketi arasında nedensel bir bağlantı olması gerekir. Örneğin, akşam saatlerinde yolda yürüyen bir kişi, rögar kapağı değiştirilmek üzere kaldırıldığında ve yenisi takılmadığında ve herhangi bir uyarı sinyali yerleştirilmediğinde doğrudan bir rögara düşebilir.

2- İdarenin Kusursuz Hukuki Sorumluluğu: İdare sadece kamu hizmetlerinin yürütülmesi sırasında ortaya çıkan zararlardan değil, aynı zamanda bazı katı yasal sorumluluk hallerinden de sorumludur. Bunun en yaygın örneği sosyal tehdittir. Örneğin, yağmur nedeniyle metropol merkezindeki yetersiz altyapı nedeniyle evleri su basması. İdarenin işleminin durdurulması amacıyla açılacak dava, örneğin haksız ecrimisil tahakkuk ettirildiğinde, yürütmenin durdurulması davasıdır.

Tam yargı davası açmak için süre sınırı nedir?

Türk İdari Mevzuatında tam yargı davası açma süresi, idarenin zarara yol açan işlem veya eyleminden doğan zararın açıkça anlaşıldığı tarihtir.

  • İdari eylemler sonucunda; idarenin işlemleri nedeniyle bir hakkın ihlaline uğrayanlar, dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı olarak bildirmek veya başka bir yolla bu eylemleri öğrendikleri tarihten itibaren 1 yıl ve her halde 5 yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemek zorundadırlar. İdarenin bu talebi kısmen veya tamamen reddetmesi mümkündür. Bu ret kararının ilgili kişiye tebliğ edilmesini takip eden günden itibaren 60 gün içinde ilgili kişi 60 gün içinde ilgili mahkemeye başvurmalıdır. İdare 60 gün içinde talebe cevap vermeyebilir. Bu durumda, söz konusu sürenin sona erdiği tarihte talep reddedilmiş sayılacaktır. Talebin reddedilmiş sayılmasından sonraki 60 gün içinde de tam yargı davası açılabilir.
  • İdari işlemlerin bir sonucu olarak; genel olarak, dava açmasüresiidari işlemin tebliğinden itibaren 60 gündür. Vergi mahkemelerinde ise bu süre 30 gündür. Bununla birlikte, bazı durumlarda, yürütme hareketinin niteliğinin bir sonucu olarak, dava açma süresi özel yasal düzenlemelerde düzenlenmiştir. Bu gibi durumlarda, idarenin yaptığı işlemlerde dava açma süresinin açıkça belirtilmesi gerekir. Bazı durumlarda, yürütme hareketine karşı daha büyük makamlara bir yazılım vardır. Hak kaybına uğrayanlar, dava açmadan önce, 60 gün içinde, daha üst bir makamdan veya daha üst bir makam yoksa, işlemi yapan makamdan işlemin kaldırılmasını, geri alınmasını, değiştirilmesini veya tamamen yeni bir işlem yapılmasını talep etmelidir. Bu yazılım, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini kısaltacaktır. idare 60 gün içinde cevap vermezse, talep reddedilmiş sayılacaktır. Bu durumda dava açma süresi yeniden işlemeye başlar.
  • İptaldavasıönce açılırsa ; haklarınıkaybedenleriptal davası açabilir ve bu davanın karara bağlanması halinde, seçimin veya yetkili mercilere başvurulması halinde verilecek kararın tebliğinden itibaren 60 gün içinde tam yargı davası açabilirler.

Devlet, Belediye (İdare) Aleyhine Açılan Tazminat Davalarında Yetkili ve Görevli Mahkeme

Yetkili Mahkeme: İcra sözleşmesini imzalayan idarenin bulunduğu yerdeki icra mahkemesi yetkilidir.

Yetkili Mahkeme: Özel yasal düzenlemelerde öngörülen başka bir durum olmadıkça, idare mahkemeleri yetkilidir. Bununla birlikte, Danıştay Mevzuatında belirtilen aşağıdaki durumlarda Danıştay’ın ilk derece mahkemesi olarak görev yapmasına izin verilmektedir. Bunlar

-Başkanlık seçimleri,

-Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri dışındaki düzenleyici işlemler,

-Bakanlıklar, kamu kurumları veya kamu kurumu niteliğindeki uzman kuruluşlar tarafından çıkarılan ve ülke çapında geçerli olan düzenleyici işlemler,

-Danıştay İdari Dairesinin veya İdari İşler Kurulunun tercihleri üzerine yapılan iş ve işlemler,

-Birkaç idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren konular,

Danıştay, tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan iptal ve tam yargı davaları ile idari davaları karara bağlar.

Devlete, Belediyeye veya İdareye Karşı Ne Zaman Tazminat Davası Açabilirim?

Tam bir tedavi davası açmak amacıyla, yaralanmaya neden olan işlem, hareket veya yaralanmanın tam olarak ne olduğu, tarihe kadar öğretilmelidir;

İdarenin işlemlerine karşı idari yargıda dava açabilmek için, hakları ihlal edilen kişilerin, durumu öğrendikleri tarihten itibaren 1 yıl içinde ve her halükarda işlem tarihinden itibaren 5 yıl içinde yazılı bildirimle idareye başvurmaları gerekmektedir. Ardından, idarenin başvuruyu reddetme kararı üzerine, kararın tebliğinden itibaren 60 gün içinde tam yargı davası açabilirler. İdare 60 gün içinde başvuruya cevap vermezse, başvuru 60 günün sonunda reddedilmiş sayılır. Reddedilme tarihinden itibaren dava açmak için ikinci 60 günlük süre başlayacaktır.

Bunun yanı sıra, bu durumun istisnası olarak, tam yargı davası idari yargı dışında bir yargı yerinde, yani adli yargıda açılmışsa ve görev yönünden reddedilmişse, bu durumda idareye başvuru ön şartı aranmaz, öncelikle idareye başvurmak esastır.

İptal ve Tam Yargı Davaları Birlikte Açılabilir mi?

Tam yargı davaları, çoğunlukla zararın tazmini talebine dayanıyorsa, iptal davası ile birlikte de açılabilir. Bununla birlikte, ilgili kişi iptal davasının kesinleşmesinden sonra tarafsız bir dava da açabilir.

Tam Yargı Davalarında İdareye Başvuru Zorunluluğu Hiç var mı?

İlk önce idareye başvurmadan tam bir muamele davası açılamaz. Hakları ihlal edilen kişi öncelikle idareye başvurmalıdır. Bununla birlikte, idare bu başvuruyu reddedebilir. Ret kararının tebliğini takip eden günden itibaren 60 gün içinde birey tam yargı davası açabilir.

Tam Yargı Davalarının Çeşitleri Nelerdir?

İdari mevzuatta tam yargı davalarının ayırt edici özelliği, idarenin hukuka aykırı işlemlerinin mevzuat kuralına uygun bir yaptırıma yol açmasıdır. İdarenin eylem ve işlemlerinin kişilerin malvarlıklarına veya mali değerlerine verdiği zararların tamamen farklı tezahür biçimlerine bağlı olarak tam yargı davaları da farklılaşmaktadır. Nitekim tam yargı davaları tazminat davası, istirdat davası ya da vergi davası olarak açılabilmektedir. Vergi mahkemesi nezdinde açılan davalar genellikle iptal davaları ile karıştırılmaktadır.

İdari işlemler nedeniyle idare mahkemelerinde tam yargı davası açılabilmesi için; yürütmenin durdurulması kararının tebliğ tarihinden itibaren idare mahkemelerinde 60 gün, vergi mahkemelerinde 30 gün içinde dava açılması gerekmektedir. Bu süre bir zamanaşımı süresi değil, hak düşürücü süredir. Kural olarak, tüm idari işlemlere karşı tam yargı davası açılırken bu süreler göz önünde bulundurulmalıdır.